Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2024 yılı bütçe görüşmelerinde soru ve eleştirileri yanıtladı: (2)

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Karabağ’da, Libya’da, Akdeniz’de sonuç aldıysak, 3 terör örgütüyle güçlü bir şekilde mücadele etmeyi başardıysak, ekonomik performansımızı dünyanın üzerinde tutabildiysek, salgın döneminde üretimi en az etkilenen ülkelerden biri olabildiysek işte bütün bunları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne borçluyuz.” dedi.

Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Türkiye’nin 10 yılda büyük güvenlik riskleriyle uğraştığını belirten Yılmaz, “Bunun altını çizmek isterim. Ekonomiyle ilgili değerlendirmeler yaparken bunu da gözden uzak tutamayız. Bir taraftan etrafımızda jeopolitik riskler, aşağıda Suriye, Irak, yıllardır ambargolarla karşı karşıya olan İran, Kafkaslar’daki çatışmalar, ihtilaflar… Yetmezmiş gibi kuzeyimizde Ukrayna-Rusya savaşı, Balkanlar’daki, Doğu Akdeniz’deki sorunlar. Tüm bunların içinde Türkiye gerçekten istikrar adası.” diye konuştu.

Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin 10 yıldır terör örgütleriyle eş zamanlı bir şekilde mücadele ettiğini vurgulayarak, bu mücadelede Türkiye’nin büyük başarı sağladığını, tehditlerin azaltıldığını dile getirdi.

Bu mücadele ortamında ekonomik başarılar sağlandığını ve ilerlemeler kaydedildiğini anlatan Yılmaz, yatırımlara da devam ettiklerini söyledi.

Kamu yatırımlarına dair bilgi veren Yılmaz, “2002-2022 dönemini söylüyorum. Kamu olarak devlet yatırımlarında 608 milyar dolarlık yatırım yapmışız. Bir önceki 20 yılda ne kadar yapılmış diye baktığımızda yine dolar bazında 194 milyar dolar. Yani bizden önceki 20 yılda 194 milyar dolar kamu yatırımı yapılmış, bizim dönemimizde 608 milyar dolar kamu yatırımı yapılmış. İstikrarlı, kapsayıcı, insan odaklı bir büyüme anlayışıyla buna devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yolumuza devam ediyoruz”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilgili itirazları bulunanlar olduğunu dile getiren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bütçe hazırlıkları yaparken arkadaşlarımız bana bir iki sayfa sistemin avantajlarını anlatan bir metin getirmişlerdi, taslak konuşma metni. Ben dedim ki ‘bunu çıkarın çünkü artık bu tartışma kalmadı. Bu kadar seçimden sonra, milletin onayından sonra herhalde muhalefet artık bunu dile getirmez’ dedim. Ama görüyorum ki Genel Kurul’da da hala Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni tartışmaya devam ediyor muhalefet. Milletimiz referandumla bu sisteme ‘evet’ dedi. Yapılan mükerrer seçimlerde muhalefet çok açık bir şekilde olayı bir referanduma dönüştürmeye çalıştığı halde bu sisteme ‘evet’ dedi milletimiz ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yolumuza devam ediyoruz. Siz başka bir sistemi savunabilirsiniz. Ona da bir itirazımız yok.”

Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin siyasi istikrarı, etkili ve hızlı karar almayı ve müdahale etmeyi sağladığını belirterek, salgın, jeopolitik gelişmeler, ekonomik darboğazlar konusunda sistemin test edildiğini ve başarılı olunduğunu ifade etti.

Dünyadan kaynaklanan, Türkiye’den kaynaklanmayan bazı olumsuzlukları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sonuncuymuş gibi yansıtarak, bir algı oluşturulmaya çalışıldığını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

“Bu, doğru değil. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi tam aksine, bu krizlerle daha etkili, daha güçlü mücadele etmemizi sağlamış ve salgının yönetilmesinde de ekonomik yönetimde de jeopolitik risklerin yönetiminde de terörle mücadelede de her bakımdan ülkemize avantajlar sağlamıştır. Karabağ’da, Libya’da, Akdeniz’de sonuç aldıysak, 3 terör örgütüyle güçlü bir şekilde mücadele etmeyi başardıysak, ekonomik performansımızı dünyanın üzerinde tutabildiysek, salgın döneminde üretimi en az etkilenen ülkelerden biri olabildiysek işte bütün bunları Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne borçluyuz. Sonuçta kul yapısı bütün sistemler. Geliştirilemez mi, iyileştirilemez mi, daha iyiye götürülemez mi? Elbette olabilir. Yaşadığımız tecrübeler ışığında, eksik gördüğünüz bir husus varsa yeni anayasa tartışmalarıyla, başka tartışmalarla elbette her şey tartışılabilir, iyileştirmeye dönük adımlar her zaman bütün sistemlerde atılabilir ama sistemimiz doğru bir sistem, etkili bir sistem ve sonuç üretmiş bir sistem. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni devam ettiriyoruz ve devam ettireceğiz.”

Cumhurbaşkanı Yardımcılığı yorumlarına cevap

Cumhurbaşkanı Yardımcılığına dair yorumlar yapıldığını da dile getiren Yılmaz, “Espriyle karışık bir şeyler söyleyeyim. Şimdi, siz kazansaydınız bu seçimde, burada hangi cumhurbaşkanı yardımcısı gelip bütçeyi sunacaktı bilmiyorum. Acaba hükümete ayrılan süre uzun pazarlıklarla vakit bölüşülerek 7 Cumhurbaşkanı Yardımcısı gelip onlar mı anlatacaktı bütçeyi bilmiyorum.” görüşünü paylaştı.

Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin, seçilmiş Cumhurbaşkanı tarafından atanan, siyasetin göbeğinde bir kurum olduğunu ve siyasetten uzak olamayacağını ifade ederek, kabineyi siyasetten bağımsız, bürokrat gibi görmenin ise çok yanlış bir yaklaşım olduğunu vurguladı.

Eskiden de bakanların atandığını, hiçbir zaman seçilmediğini anlatan Yılmaz, “Dolayısıyla bu sistemde de seçilmiş Cumhurbaşkanımız, meşruiyetini halktan alan, milli iradeden alan Cumhurbaşkanımız bizleri seçti, görev verdi. Biz de seçimde halka verilen sözler neyse Cumhur İttifakı olarak, AK Parti olarak, hükümetimiz olarak o sözleri yerine getirmek için gece gündüz çalışıyoruz.” sözlerini sarf etti.

Belediyelerde Recep Tayyip Erdoğan örneğini verdi

Yerel yönetimler konusunda, AK Parti döneminde hiçbir zaman ayrımcı bir uygulama olmadığını aktaran Yılmaz, “Merkezi idareden şikayet ederek beceriksizliklerini, başarısızlıklarını örtmeye çalışanlara da hiç kimse prim vermesin, kusura bakmayın.” ifadesini kullandı.

Yılmaz, bir belediye başkanı örneği vereceğini belirterek, şöyle devam etti:

“90’lı yıllarda bir belediye başkanı vardı. Bu belediye başkanının partisi ile o dönemki merkezi idare aynı partiden değillerdi. İstanbul gibi bir ilde belediye başkanıydı. Devasa problemleri vardı bu ilin, çöp probleminden su problemine, yol problemine devasa problemleri vardı İstanbul’un ve bu belediye başkanı merkezi idare her türlü engeli çıkardığı halde kaynaklarını verimli kullanarak bütün bu problemleri birer birer çözdü. O belediye başkanının adı Recep Tayyip Erdoğan. At binenin, kılıç kuşananın. Kaynaklarınızı, tahsis edilen kaynakları verimli kullanırsanız başarılı olursunuz. Bu her partiden olabilir, yanlış anlamayın. Her partiden, bir belediye başkanı kaynaklarını verimli, etkili, doğru yerlere kullanırsa reklama, şana, şöhrete değil hizmete kullanırsa başarılı olur, başka amaçlara kullanırsa başarılı olamaz. Halkı ve çalışanlarını motive ederse başarılı olur, bunun örneklerini tarihimizde gördük, hiç kimse başka bir bahane üretmesin, kusura bakmasın, başarılı olan oluyor.”

Başarısızlıklara bahane üretilmemesini, tahsis edilen kaynakların etkili ve verimli kullanılmasını isteyen Yılmaz, kaynaklar verimli kullanılırsa başka bir şeye ihtiyaç olmayacağını belirtti.

“Kadınları her alanda daha güçlü göreceğiz”

Kadınların eğitimine önem verdiklerine dikkati çeken Yılmaz, “Haydi kızlar okula” kampanyasıyla özellikle dar gelirli ailelerin kızlarını okula gönderdiğini ve kız çocuklarının okullaşma oranının çok yüksek düzeylere çıkarıldığını vurguladı. Yılmaz, “Göreceksiniz 10 yıl sonra, 20 yıl sonra isteseniz de istemeseniz de kadınlar toplumun hayatında çok daha güçlü bir şekilde yerini alacak. Ekonomide, eğitimde, sosyokültürel alanda, her alanda daha güçlü göreceğiz.” dedi.

Kadının siyasete ve bürokrasiye katılımında da belli bir mesafenin alındığına, ancak henüz arzu edilen seviyede bulunulmadığına işaret eden Yılmaz, “AK Parti’den önce yanlış hatırlamıyorsam yüzde 4’ler civarındaydı Meclisimizde kadın vekil sayısının toplam vekillere oranı, bugün geldiğimiz noktada yüzde 20’lere yaklaşmış durumdayız. AK Parti olarak da 2. partiyiz bildiğim kadarıyla, ana muhalefet partisinden daha iyi ortalamamız, onu söyleyeyim.” diye konuştu.

Yılmaz, başörtüsünün, kadınların eğitime, ekonomiye, siyasi hayata katılmasında bir engel olarak kullanıldığını ve ayrımcılık yapıldığını anımsatarak, “Şimdi, çok özgürlükçü, demokratik konuşmalar duyduk; çok da sevindik tabii bu konuşmalara ama aynı konuşmaları yapan arkadaşlarımızın daha önceki dönemlerde Anayasa Mahkemelerine bu düzenlemeleri iptal ettirmek için gittiklerini de herhalde unutmayacağız, toplum da unutmayacak.” dedi.

Dolayısıyla, kadın-erkek fırsat eşitliğine dayalı bütçeleme konusunda da çalışmalar yaptıklarını bildiren Yılmaz, kadınlardan yana politikaların anketlerde ve seçimlerde de görüldüğünü aktardı.

Sanayi konusunda da eleştiriler yapıldığını dile getiren Yılmaz, her dönemin şartları içinde politikalara bakmak gerektiğini belirtti.

“CHP’den bazı arkadaşlarımız, devlet sanayiye yatırım yapmazsa sanayiye yatırım yapılmıyor zannediyorlar, böyle bir şey yok” diyen Yılmaz, özel sektörün giremeyeceği, çok uzun vadeli bakış açısıyla yapılması gereken işler olduğunda devletin yapabileceğine dikkati çekti.

Yılmaz, özel sektörün ve halkın yapabildiği yerlerde, devletin girmeyebileceğine işaret ederek, “İşin özü sanayi üretimimiz büyüyor ama bunu biz devlet eliyle değil organize sanayi bölgeleriyle, teknokentlerle, serbest alanlarla, birçok yöremizdeki ekonomik büyümeyle sağlıyoruz ve böyle de devam edeceğiz.” açıklamasında bulundu.

(Sürecek)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir